Pagina's

20 mei, 2014

Buzdolabı

Hiç mi yemek olmaz?

"YOK YANİ BU BUZDOLABI NE İŞE YARIYOR ARKADAŞ İÇİNDE YEMEK OLMAYACAKSA?," dediğim isyanlarım var benim. Acıkırım, acıkınca çok yerim. Ne bulursam yemem, aradığımı bulduğumda yerim sadece. Arayıpta bulamadığım çok şey var benim. Yemek aradığımda bulamam, tatlı isterim, en son lokmayı kardeşim o an ağızına attığını görürüm. Hayata küserim, net. Yemek benim için çok önemlidir. Sevgili olmazsa, yemek var, kilo var, güneş var, hayat var, nefes var, spor salonları var "ERİYECEK BUNLAR ERİYECEK" dediğim yaza hazırlıklarım var.

Birini kaybetmek veya onu aradığın yerde bulmak gibi bir lüksümüz yok bizim. Annemin var ama. En son tokamı halının altından çıkardı, ne işi var orada bilmiyorum ama bir şeyler yapmışımdır elbet. Mesela tatlı krizim tutunca her yeri delik deşik ederim. Önce "Ulan market açıkmıdır?" diye düşünürüm, sonra saatin 23:00 öldüğünü görünce "Allah kimseye kaynana olarak Semra'yı vermesin" diyorum. Ne alaka diye bende bilmiyorum ama aç olurken sen değilsin diyorlar ya, işte bu ben. Dolapları ararım, yemek yok. Yemeklere bakarım, iki gün önce ki makarna hala taş gibi duruyor, ama İKİ GÜN ÖNCE. Sonra tatlı istiyor canım, buzdolaba bakıyorum, YOK. Buzdolabın tüm raflarını geziyorum. Bünye "yemek, yemek, ipad iki, ipad iki," diyip duruyor. Annemin köy'den. KÖY. Köyden getirdiği peyniri bile buluyorum, ama beni sevindirecek tatlı bulamıyorum. Sonra oturma odasında bulunan kapağı olan her süsü açar kaldırırım,, "ŞEKER YA? ULAN ŞEKER DE Mİ YOK?" diye bunalıma giriyorum. Canım beni sevindirecek birşeyler istiyor. Aşk olmasa, saygı, sevgi, aşk ya, aşk olsun, sensizlik olmasın, seninle aşk, huzur ve mutluluk. Nutella lan Nutella olsun. Nutella istiyorum. Ohhh.

Şimdi ben marketten ne alırsam o benim olmalı. Yani ben çikolata alırsam, o çikolata benim. Yoğurt alırsam o yoğurtun tarihi geçene kadar o yoğurt benim. En çok sevdiğim ise Danone, o Danone'yi alana kadar canım çekiyor, aldıktan sonra vazgeçiyorum. Kardeşim herşeyi süpürüyor. Süpürke makinesi gibi bir migdesi var. "İstiyormusun?" sorusunu bitirmeden elimde ki gitti bitti. Böyle migdesi olanlara hayret ediyorum. Geçenlerde "Şeker var," dedim. Çantamı karıştırdı, odamı alt üst etti "YOK, HANİ?" dedi. "AL LAN AL AL, ALLAHALLA YA, AL ŞEKER" dedim.
Açıktım. Her yeri aradım, her yeri, ama YOK. "ANNE ŞEKER YA ALLAHINI SEVİYORSAN?", yok şeker dedi. "ÇİKOLATAYI KİM BİTİRDİ?" dedim, cevap yok. "LOKMA YOKMU LOKMA?"... "LOKMA YA?"... "EKMEK?"... "BİSKÜVİTLİ ÇİKOLATA'DA MI YOG YA!!!" diyorum. Evde yok. En son buzdolabı dedim. Rafları alt üst ettim derken "ÇOK ŞÜKÜR'E BİN ŞÜKÜR" dedim gülerek. Gözlerim parladı. Çikolata gördüm. Aldım elime, kapattım buzdolabını. Açtım paketi, içi BOŞ. Kardeşim benimle dalga geçmiş. Ben ona süpürke dediğim için boş çikolata kutusunu buzdolabına koymuş. Yeminlen çok üzüldüm. Yani açlık hislerimle oynuyorsun sonuçta. Öksüz hissettim bir an kendimi. Kardeşimin odasına gittim "GÜNAH LAN GÜNAH. ABLANA YAPILIR MI BU!" dedim gözlerim doldu.

En son olarak anneme gittim "ŞU BUZDOLABINI AT GİTSİN" dedim.
"Bu'da kafayı yemiş arkadaş" dedi. O BUZDOLABI HALA BOŞ Bİ KERE.

SENİN BANA VEREMEDİĞİN O MUTLULUĞU BUZDOLABIN RAFLARI VERİYOR, N'ABER?
Şüheda Özyar


NOT: Bir çikolata beni mutlu etmeye yetiyor.

Geen opmerkingen:

Een reactie posten