Pagina's

25 april, 2014

Nerede?

Orada yok, baktım ben

Var birşey var. Bana söylemiyor, Annem'de var bir Areflik olay. ORADA YOK! diyorum. VAR diyor. YOK diyorum. VAR VAR diyor. YAW YOK diyorum gözüme VAR'ı sokuyor. Biraz daha devam etsin Acun'un programına yazdıracağım onu haberi yok. Aref hangi tatile gideceğimi biliyor, tamam. Ama annem herşeyin nerede olduğunu iyi biliyor. İnsan bozuluyor yani. Ruhmen daralıyor. "Bu kadın bunu nereden buluyor" diyorsun. Ben istediğim bir şeyi ara ara delik deşik et, kafayı ye, Arsız Bela dinle moduna gir. Anne gelsin "Aha burada ya" desin. E ozaman biz kalkalım yani.

Biz insanlar çok şey kaybederiz bu hayatta. Anlamayız ama zamanla kaybettiklerimizi, zamanla geri alırız. Aradığımızı asla geri bulamayız. SEVGİLİM YOK LAAAĞNN, diye ağlarız ama sevgili olduğu zaman "Lan şu çocukta güzelmiş ha" deriz. Doymayan bir milletiz, belki şükür etmeyi daha az bildiğimizden dolayı. Bugüne şükür aslında. Bunu okuyabildiğin her saniye için çok şükür. Ama o bana niye yazmıyor lan? Ay canım bir Beyti kebabı çekti. Olsada yesek. Of kim okulda ki yüzleri çekecek ya dersin. Konudan konuya atlamayı severim çünkü Uğur abi'nin dediği gibi "Hayat bir saniyelik". Bu yüzden bu hayatta hiç kaybetmezsin, yaşadığın her saniye senin için bir kazançtır. Gelde bunu bizim kanlı gül fotoğrafını MSN profil fotoğrafı olarak koyan millete anlat.

Anneler herşeyi daha iyi bilirler. Yeni bir arkadaşım olur "KONUŞMA ONUNLA! BAĞLANTIYI KES!" der, iki sene sonra annemin ne dediğini daha iyi anlarım. Ön görüşlü kadın yani, saygım sonsuz. Lan bari sevgilimide görse ya. Evleneceğim adamıda gör yani nerede napiyo? Ne boşuna Falım sakızları çiğnetiyorsun bana, her gün aynı yazılar çıkıyor. Gönlü bende, ama arıyormuş, gelecekmiş. Zaten ne gelmeyen sevgiliymiş bu, hep arayışta. Bİ GEL BENİ Bİ BUL ALLAH AŞKINA, KAFAYI YEDİK BE, diyemiyoruz tabii.

Yine bulamadım. Her yeri delik deşik ettim ulan bi KULAKLIKLARIMI bulamadım. Benim kulaklıklarıma olan sevgim kimseyi aşmaz. Nasılda seviyor beni. Ses dediğin o biçim. Biz birbirimizi çok seviyoruz, iyi günümde kötü günümde, hastalıkta, sağlıkta beni yalnız bırakmayan KOŞTİ'me buradan selam gönderiyorum (YALNIZLIĞA GEL). Koşti kulaklığıma verdiğim isim hani, kafayı yememe az kaldı. Ara ara, kulaklığım hiç bir yerde yok. Ulan Allahalla, en son dün oraya koydum? Haa tamam ondan sonra takmadım zaten. Lan ben dün ne yaptım? Ha doğru doğru, okula gittim, tamam. Ha çantamda kesin... Anaaa yok. Neyse yatağımın içine bir bakayım ben, yoktur'da ne bileyim oraya gitmiştir belki, olabilir yani. Hıı yokmuş. "BABAAĞĞĞ KOŞTİM NEREDE KOŞTİM?"... "Yürüyordu buradan geçti gitti" dedi. Adamın tek şaka anlayışı bu galiba. Her zaman aynı espiri yapılırmı lan. Herzaman aynı espiriye bir insanda güler mi Allahını dinini imanını seviyorsan. Neyse ciddiye alınacak gibi değil. KOŞTİ nekadarda çok köpek ismine benzesede, bir kulaklık yürümez hani. Anneme sorayım dedim, "ANNEAAĞĞ KOŞTİM NEREDE KOŞTİ?"... "Koşti nedir?":

Annem: "Koşti nedir" dediğinde ben:


"KULAKLIK KULAKLIK"... "Ha, mutfakta masanın altında gördüm"... (YUH)... "Tamam sağol bir bakayım". Mutfakta ne işi var lan kulaklığımın. Onu bırak masanın altında? Yalnış anlamayın, yani kulaklığımı takıp masa altında müzik dinleyen biri değilim, daha o tür bir bunalıma girmedim. Neyse arıyorum ama yok. Hani inadınada iyi arıyorum. "KOŞTTİĞĞHH" diye mırıldanıyorum ama yok. "KOŞŞŞ?"... "LOWWW?"... "LAAĞN?"... "ALOO?"... "Kimle konuşuyorsun kızım?" (aha annem kafayı yediğimi anladı). "Anne bulamadım"... "Orada ama iyi bak"... "Baktım yok"... "Orada orada"... "ANNE YOK, BAKTIM DİYORUM"... "Bak gelirsem görürsün"... "YOK DİYORUM!" dedim, annem geldi masanın altında bi girdi "Koşti gel kızım" dediği gibi kulaklığımı çıkarıp verdi. Bi bakış attı bana "hani yoktu?" manasında. "Sağol. Ama yoktu. Yeni geldi oraya, ben baktım."... "Ama buradaymış"... "YEMİN EDERİM YENİ GELDİ BAKTIM ORAYA"... "Yemin etme"... "VALLA BİLLAHA BAKTIM YOKTU, SEN GELDİN O'DA GELDİ."... "Kızım seni ben bir doktora götüreyim en iyisi. Şu kulaklığın adınıda değiştir" dedi. Koştimi verdi, gitti.

Ben mi kafayı yedim. Annemin sihirli güçleri mi var. Dejavu mu yaşıyorum. Kadın teleportre'den mi geçti'de geldi. Gitti mi, geldi mi. Herşeyimi biliyor arkadaş. HERŞEYİ-Mİ. Bin defa baktım lan oraya, yoktu. Yoktu ama var oldu. Ulan bir gün anneme "ANNE UMUT'U GÖRDÜN MÜ UMUT'U?" diye soracağım... "Umut kim?"... "SEVGİLİM"... "Oturma odasında vitrinin içinde" dese, yemin ederim vitrinden sevgilim çıkar. İnanıyorum buna yani. Kesin yapcam. UMUT GEL.

Kulaklığım kadar değerli olmayan insanlar var,
Şüheda Özyar


NOT: Bir saniyelik bir hayat için, kendini üzmeye değmez.

Geen opmerkingen:

Een reactie posten